26 Mart 2019 Salı

6. ayımız kutlu olsun !

Bugün 6. ayımızdayız artık. Yolun yarısından çoğu bitti. 16 haftalık son dönemeçteyiz.
Yavaş yavaş hareketlerimde dinginlik hissediyorum. Eskisi gibi atak bir şekilde kalkamıyorum yerimden veyahut merdivenleri koşa koşa inemiyorum. Geceleri ise biraz sırt ağrım oluyor. Ama hepsine değer.

Son ultrasondan beri yaklaşık 12 gün geçti. Haftaya şeker yüklemesi yapacaklar bana. Randevumu ayarlamaya çalışıyorum. Doktorumuz hastaneden ayrılıp kendi kliniğini açtığı için bu testi nerede yaptırmam gerektiğinden pek de emin değilim. Yarın arayıp öğreneceğim.

Dün ikinci küçük bir dolap uzatması aldım senin için. Yanımda uyurken eşyalarını rahat rahat koyabilelim diye.  Çok da güzel ve kullanışlı olacak eğer ölçüleri yanlış almadıysam :)

Daha sakinim sanki bugünlerde. Herşey yerine oturacak gibi geliyor. Kırgınlıklarım ve üzüntülerim bazen ara ara kapımı çalsa da yapacak pek de birşey olmadığını fark edince dağılıyor düşünceler. Herşey istediğin gibi olamaz değil mi? Sana en çok bunu öğretmek isterim. Herşeyin çoğu zaman senin dilediğin gibi olmayacağını fakat değişen durumlara adapte olmanın hayatta mutlu ilerlemekte sana rehber olacağını öğretebilirsem ve bunu özümsersen daha huzurlu olacağını görmek isterim. Aksi halde hayat kırgınlıklar, isyanlar ve mutsuzluklarla doğru oluyor. Şükür etmeyi bilmek lazım. Bahsettiğim şükür tamamen içine kapanıp hiç kendin için pozitif bir şey veya yeni bir şey talep etmemek değil. Zorluklar karşısında şükür etmek benim bahsettiğim. Sen de yaşayıp göreceksin...

Biraz öğüt verici oldu bu yazı. Daha fazla devam etmeyeceğim. Zira bugünkü öğle şekerlemem yeterli gelmedi. Biraz daha kendime bakmam lazım. Ayaklarımı uzatıp dinlenmeliyim.

24 Mart 2019 Pazar

Çantan hazır sen ne yapıyorsun?


Günlerden Pazar ve ben evde yalnızım. Bahar mevsimi olabildiğince kendisini gösteriyor. Yan bahçede Mor Sümbülller açtı bile. Havalar 20 derece gibi; ne sıcak ne de soğuk kıvamda. Böyle olunca insanın keyfi yerine geliyor kasvetli yağmurlu ve soğuk günlerden sonra.Dolayısı ile kendime kocaman bir keyif kahvaltı tabağı hazırladım. Seninle bol bol konuştum. Dedikodu bile yaptım. Dün bahçede baya yorulmuşum bu yüzden bugün çok hareketli program yapmadım. Sadece ikea'dan bir dolap ve ütü masamıza bir örtü alma gibi basit programım var.

Bir de Babi ile havlama egzersizi gibi bir durumumuz söz konusu. Umarım başarılı olurum. Çok değişiklik yaşadı köpekçik evimize ilk geldiği günden beri. Şimdi bahçemizde özgür kralllığını ilan etmiş durumda. Bir oraya bir buraya doya doya koşuyor. Güneşin altında keyif yapıyor. Dut ağacımızdan dal koparmaya çalışanlara çılgınca havlıyor falan. Hem seni hem de çevreyi rahatsız etmesin diye havlama konusunda komut uygulamam gerekiyor. Bunu geç de olsa anladım. Babi çok zeki bir köpek. Sadece halen yaşlı köpek sınıfına girmediği için ve küçük ırk olmasından ötürü enerjisi çok fazla. Bu enerjiyi atabileceği yerleri bulmak çoğunlukla çok zor. Sahilde bile 1 saat koşsa yorulmuyor Babi. Daha önce hiç eğitilmemiş misafir edildiği evlerden de kovulmuş. Kovulduktan sonra bizim evimizi yuva olarak buldu. Bize de çok kısa sürede adapte oldu. Biz tecrübesizdik ama okuyarak dinleyerek anlamaya çalıştık. Otur, pati ver, yat komutlarını hemen öğrendi. Havlamak konusundaki içgüdüsel sınırdan fazlaya kaçan dürtülerini biraz törpüleyebilirsem hepimiz daha rahatlayacağız. Çünkü babi sen ve ben güzel bir şekilde sahilde oturmayı çok isterim. Bu yüzden havlama konusundaki sınırı kavrayacağından eminim. Babi bunu senin için yapacak.

Bu kadar Babi konuşmak yeter. Biraz da senin için en son yazdığımdan beri neler yaptım onu anlatayım. Bebek arabanın aynı markası olan ana kucağını sonunda buldum ve hemen aldım. 

Mothercare'de 1 saat vakit geçirdim kimsecikler yokken. sana krem şampuan ve yağ aldım. Birazdan ilk banyo yapacağın küvetini alacağım internetten. Yaz bebeği olduğun için çok şanslısın rahat rahat ilk banyonu yapacaksın minnoş.

Bir de sağda görüldüğü üzere tavşan kulaklı bir tulum aldım. Allahım ben de o gülerek baktığım annelere benzemeye başladım. Sen büyürken anne kız bir takım kıyafetler alırsam şaşmayalım ! :)

Anne olmak farklı bir şeymiş. Kendinden önce canında atan kalbi düşünmek hakikaten farklıymış. Doğam gereği hep kendimden önce çevremdekileri düşündüm bugüne kadar.Mizacımda bu vardı. Yengeç burcuyum neticede. Duyarlı ve hassasım. Sen de yengeç burcu olacaksın o yüzden bu dediklerimi anlayacaksın zamanı gelince. Fakat gel gör ki bu alelade bir hassaslık değil. Bu bambaşka bir şey. Hassasken ve kendimden önce başkalarını düşünürken kendimi umursamazdım ve arka plana atardım. Şimdi ise senin varlığın benden önde geliyor ; ama velakin senin varlığını önde tutmam için kendmi de korumam gerektiğini ve kendimi arka plana atmamam gerektiğini öğreniyorum. Şimdiden öğrenmeye başlamak harika bir duygu. Bu bana uçaklarda "maskeyi önce kendinize sonra çocuğunuza takın" uyarısını anımsatıyor. Merak etme; sana daha iyi bakabilmek için maskeyi taktım seni bekliyorum bebeğim..


Bugünlerde senin doğacağın ilk anı hayal etmekten kendimi alı koyamıyorum Ela'm. Bu düşünce de beni çantanda neler olmalı acaba sorunsalına yöneltti. Tecrübeli anneler tabi ki biliyor neler olmalı neler olmamalı ama sen benim ilk'imsin.


Bu yüzden kendime not olsun diye bir liste hazırladım izninle burada paylaşacağım ve sonrasında sen burayı okurken istersen bana gülebilirsin:

  • kıyafet ve yedek kıyafet
  • plastik poşet
  • önlük
  • biberon
  • el antiseptik

Kendim için de tabi ki bir çanta hazırlayacağım seninkinin yanına. Fotoğraf da çektiririz belki ne dersin? Çoğu kişi bu fotoğraf çılgınlığına sular seller gibi atlıyor. Haaa bir de baby shower kısmı var ki ben saçma buluyordum. Full organizasyonlar falan harcanan gereksiz paralar diye düşünüyordum. Onun yerine sana senin ihtiyacın olabilecek başka şeyleri alırım diye kendimi ikna etmiştim ki.... 

Ta ki Meltem ananen (soldaki sevecen pozitiflik tanrıçası) kendi bahçesinde organizasyonu kendisi yapmayı ikna edene kadar. Bakalım nasıl olur. Göreceğiz. Bu senle alakalı değilmiş daha çok benimle alakalı imiş. Seni beklerken doğuma yakınlaştıkça bana eğlence olsun moral bulayım diyeymiş. Niye morale ihtiyacım olsun ki aslında ben hep moralliyim seninle :x Çok deşmeyeceğim bu konuyu. Bu shower olayına daha çok börek, kısır tatlı pasta yiyebilme imkanı olarak bakıyorum ahahah. bu plana göre catering Türkan Teyzemiz tarafından yapılacak. Çok yakın birkaç arkadaş davet edilecek. O kadar :) Ama ben bir baby shower müzik listesi yapmalıyım sanırım. Sıkıcı ve müziksiz olmasın.

Geçen yazdığımda buraya sanırım 54 kilo olmuşumdur diye tahminlerde bulunuyordum. Fakaaaat  olmuşum 55 kilooo. Ben şok! Yandaki fotoğraf 55 kilo olduğumun göstergesi olarak burada dursun. 60 kilo olduğumda da bir fotoğraf ile şenlendiririz burayı. Şimdiye kadar böylelikle 7 kilo almış oluyorum. Bu benim için rekor. Tartıya çıkınca zaten inanamadım. Demek ki bir 5 kilo daha alacağım. Daha doğrusu alacağız. Tetanos aşısı olmaya gittiğimde iki gün önce sağlık ocağında görevli hemşire de görünüşe göre senin kilo aldığını söyledi. Hakikaten de doğru. Sen kilo aldın benim kilolar tamamen sana gitti. Acaba kaç kilo doğacaksın? Tahminde bulunayım mı? Bence 3 kilo doğacaksın. Ben çok zayıf doğmuşum. Bir yaşına gelene kadar da pek saçım yokmuş. Eğer bulabilirsem buraya bir bebeklik fotoğrafımı da ekleriz.

Şimdi günün geri kalanını değerlendirme vakti. Değerlendirelim ki varacağın ortam senin için daha iyi olsun!







19 Mart 2019 Salı

Eli yüzü burnu minnoş Ela'm

Çoook yoğun bir 6 günden sonra ancak yazabiliyorum.

Dediğim gibi doktorumuza gittik 14 Mart'ta. Hatta benim video çekmeme gerek kalmadı babacığın da bize eşlik etti. Aslında o kadar mutlu oldum ki onun da gelip görebilmesine seni. Sen bu videoyu acaba kaç yaşında izleyip, videoda barış simgeleri veren bu minnoş kızın sen olduğunu anlayabileceksin? Kendini görünce şaşıracak mısın? Yoksa ayyy bunlar eski video kayıtları şimdi daha iyilerini çekiyorlar mı diyeceksin :) Neyse ki elimizde olanın en iyisi olduğunu bilmende fayda var.

Doktorun kliniğine gittiğimizde bir yarım saat bekledik. Sonrasında seni görme şansımız oldu. Çok güzeldi çünkü bu sefer yüz hatlarını tamamen görebiliyorduk. Doktor birkaç poz resmini bile çekti. Bolca siyaset konuşuldu. Bunu hiç ama hiç unutmayacağım :) Sabote edildi biraz! 

Ultrasonda anladığım kadarı ile baş aşağı duruyordun. Benim tekleme sandıklarım meğersem senin kollarınla ittirmelerinmiş. Ne hoş! Ellerin hiç durmuyor. Hatta emiyorsun ara ara. Gözlerin kapalı doğal olarak. Minik mi minik bir burnun var ve sanırım solaksın. Babana benziyorsun! Bu benim ve Meltem'in tespiti. Doğduğunda haklılığımızı göreceğiz çünkü şu güne kadar halen babanın yüzüne hayran hayran bakmakla meşgulüm. Onun gülüşü gibi gülüşün , gözlerindeki samimiyet sende de olsun bebeğim. İnşallah!

Uzun lafın kısası doktor tüm organ işlevlerinin gayet iyi olduğunu belirtti, cinsiyetinin kız olduğunu teyit etti ve Aybala'ya götürmek üzere rapor düzenledi.

Aynı günün gecesinde Meltem Ananeni havalimanından aldık bir haftalık ziyareti için. O gün bugündür ise oldukça yoğun geçiyor. Cumartesi günü sabahki yoga dersimizden sonra Nuran teyzemiz, Meltem ananemiz Serap ablamız ile Oasis'te öğle yemeğine çıktık. Sonrasında ise Zuzu büyükannenin 80. doğumgününü evinde kutladık. Görenler halen fark etmiyor senin varlığını. Halen tartılmadım ama sanırım 54 kiloya yaklaşmış olmalıyım. İnsanların fark etmemesine çok şaşırıyorum.

Pazar günü babacığının arkadaşları ile yemekteydik. Kürşat ve Güliz. Bebekleri İdil. İdil henüz 7 aylık ve çok sevimli bir bebek. Güliz ablan bana hamile kıyafetlerinden verdi. Ne de iyi etti. Böylelikle sana alacağım başka şeyler için daha rahat bütçe ayırmış olabildim. Mimar Bige ise senin için ofiste yapacağım bebek odamıza koymak için park yatak vereceğini söyleyince daha da mutlu oldum. 

Ofisteki odamıza bakmaya ve hayaller kurmaya başladım. Sade ve ferah ama konforlu bir ortam için planlar yaptım. Önce boya badana yapılacak ve bir duvarına ise duvar kağıdı döşenecek senin için. Duvardan sarkan cibinlik gibi bir tül de hayal ettim. Bakalım yapabilecek miyim? Eğer yapabilirsem buraya aşama aşama fotoğraflarını koymak istiyorum. Umarım mümkün olur. Bir de köşeye ayak uzatmalı bir berjer ve TV koyduk mu tamamdır. İş çıkışlarında nasıl keyif yapacağımız bize kalır değil mi? soldaki fotoğraf en azından sadelik açısından sana neler hayal edebildiğimi anlaman açısında yardımcı olacaktır. Sonuç mu? Henüz bilemiyorum. Ama yanımda olacağını bilmek bana mutluluk veriyor ben çalışırken. 

Bugün ise (19.03.2019) yine İzmir'deydik. Alsancak'ta biraz yürüyüş yaptık. Mağazaları gezdik. Sana belki de 2-3 yaşına kadar kullanabileceğin bir bebek arabası aldık. (Bayraklı'dan Ece Hanım) Gönlümden geçeni hem de. Pratik ve hafif bir travel system dedikleri bir bebek arabası. Yağmurluğu bile var şimdiden Ece Hanım ek olarak sana bir de tulum hediye etti üstelik. Bazı şeyler öyle güzel tesadüflerle ilerliyor ki senin yolunun da böyle tesadüflerle aydınlanmasını diliyorum hep.

Birazdan ise bu satın aldığımız bebek arabası için bir puset( ana Kucağı) bakacağım internetten. Bu terimleri nasıl da zar zor öğrendim. Anne-bebek dili konuşmak başka bir şeymiş meğersem. Bir jargonu varmış. Her konuşulanı anlamak mümkün değilmiş. Ama kısa sürede baya bilgi birikimi edinerek açığı kapattığımı düşünüyorum. İnternet, kitaplar, başkalarının tecrübeleri yol gösteriyor.

Yarın eğer cesaret edebilirsem tetanoz aşısı olacağım sağlık ocağında gerekliymiş meğersem. Akşam ise yoga dersimiz var Pelin ile. Yoga dersimiz diyorum çünkü sen kıpır kıpır oluyorsun 1 saatlik yoga seansında. Mutlu oluyorsun sanırım ben esneyip gerindikçe sen de esneyip geriniyorsun gibi. O kadar çok sıkıcı duruşma dinliyorsun ki karnımda yoga senin için bayram olmalı :)

Artık geceleri bana rahatsız olduğuna dair sinyaller veriyorsun. Senin için bir sağa bir de sola dönüyorum. Ufak iki tane minder aldım ki bacaklarım arasına koyabileyim hem sen hem de ben rahat edelim. Hah şimdi tekme attın sanırım :) Yazdıklarımı hissediyor musun?

Sol tarafa yatmam hem senin hem de benim için yararlıymış. Sırtüstü yatış pozisyonu ikimizin de kan dolaşımını ciddi derecede bozup ölüme sebep oluyormuş. Allah korusun!

Şimdi babacığına yemek hazırlayacağım. Yoldaymış geliyormuş. Seni çok seviyorum!


13 Mart 2019 Çarşamba

Nil Karaibrahimgil mevzusu



Merhaba Ela'm,

Bebeğim birtanem benim. Bugün nasılsın acaba? Manyak gibi videolar izliyorum bu hafta acaba neler yapabiliyorsun nasıl geliştin merak ediyorum.

Mesela benim sesimi ayırt edebiliyormuşsun artık :) Ne güzel. Şarkılarımı da duyuyor musun? Hemencecik bu yazının yanında Nil Karaibrahimgil'den " Benden Sana " şarkısını paylaştım. Yıllar sonra sen dinle diye... Çok duygulanıyorum her seferinde USB'de bu şarkı çıkınca. Sözlerini iliklerime kadar hissediyorum. Aynı videodaki gibi senin arkadan yürüyüşünü izlemeyi hayal ediyorum. Düşersen diye arkanda durmayı, adımlarını takip edeblimeyi hayal ediyorum. Abartmış mıyım dersin?

Bir annenin çocuğunu nasıl beklediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Ben seni bekliyorum ve beklerken her gün sanki olgunlaşıyorum senin için hazır olmak adına... Yuvanı hazırlıyorum imkanlarım el verdiğince. Acemiyim.. Etrafımda bana yol gösterecek, yardımcı olabilecek kimse yok. Bu yüzden kitaplar aldım. Video'lar izliyorum. Bulabildiğim her kaynağı okumaya çalışıyorum ki senin ilk günlerinde olabildiğince sakin olayım ki seninle vakit geçirmenin tadını doya doya çıkarayım.


Bugün ise İzmir yolculuğumuzun dönüşünde Doğan Cüceloğlu'nu dinledim 2 saat. Taktım kulaklıkları ve bilgilendim yine. Yani inşallah bilgilenmişimdir. Seni asi bir ergen kız olarak düşündüm ve nasıl başa çıkarım dedim. Ama benim kızım asi olur muydu? Olura beraber asi olur muyduk? Olurduk bence, beraber asilik yapar beraber atlatırdık o günleri bence. Ne dersin?

Yarın yine İzmir yolculuğu var. Sabah erkenden çıkmayacağız bu sefer. Öğlen 2.30 gibi Bayraklı adliyesi'nde olacağız. Bir tane sıkıcı duurşmadan sonra doktorumuza gideceğiz. Doktorumuz bize seni anlatacak. Hem de yarım saat! Mükemmel. Tam da istediğim. Uzun uzun seni görmek. Video çekmeyi umut ediyorum. Umarım hemşireler bana yardımcı olur. Yoksa bir tek ben bu yarım saatlik şovun tadını çıkarabileceğim. Baban mahrum kalacak.



Baban şimdi yerel seçimlerle boğuşuyor. Az kaldı 17 sayılı gün. Umarım emeklerinin sonucunu alır.

Ben de bu satırları ofisten yazıyorum küçüğüm. Senle baş başayız. İyi ki varsın. Yoksa bu şekilde yalnız kalmaları yüreğim kaldırmıyordu önceden. İçin için eziliyordum yerin dibine giriyordum. Ama şimdi sen varsın ve her şey daha farklı. Senin atan kalp atışlarınla inan ki bana dünya şimdi çooook daha farklı...

Seni seviyorum!

Şimdi anneciğinin uyku vakti (saat 21:54) : ve yine Nil Karaibrahimgil / Anneye Ninni



12 Mart 2019 Salı

Şimdiye kadar ne oldu?

Merhaba Ela,

Senin küçük kalbinin atmaya başladığından beri 21 hafta geçti. Ben bir türlü bu bloğu hayata geçiremedim senin için. Fakat arayı kapatmayı ve sık sık yazmayı planlıyorum.

O yüzden bu yazı biraz da neler oldu bitti bu 21 haftada yazısı gibi olacak. Aslında deftere telefondaki not uygulamasına ufak ufak bir şeyler karaladım ama bilgisayar başında olduğum kadar rahat olamadım. Hem artık hangi devirde yaşıyoruz yahu! Ben buraya senin tüm ulstrason fotoğraflarını, tüm test sonuçlarımızı fotoğraflarımı vs. vs. türlü türlü şeyleri koyacağım. Daha güzel olacak. Niye bu kadar gecikti bilemedim ama şimdiye kısmetmiş.

Öncelikle senin varlığını öğrendiğim test sonucu halen masamda duruyor. Bilmeni isterim. Küçücük pratik testlerdendi. Aslında ilk başta bakmadım. Ertesi gün görünce şaşkınlıkla garip bir mutluluk arasında sıkıştım.

Neden sıkıştım diyorum anlatayım. Çünkü tiroid testlerimi uzun zamandır yaptırmıyordum ve ilaçlarımı da almıyordum. Panik oldum ve hemen en kısa sürede bana kan testi yapabilecek bir klinik buldum. Aynı zamanda hem şehir dışı hem de duruşmalar derken sabah sabah aç karnına yapılması gerekilen bu test içime öyle bir dert oldu ki... Neyse ki yaptırdım. Sonuçları iyiydi. İlk gittiğimiz doktorumuzu beğenmedik. Tarih 14.11.2018. Çok konuşuyordu, konuşmak ayrı bir konu da çok sıkıcıydı. Kısacası yıldızlarımız uyuşmadı diyelim.

Sonrasında ise Aybala'dan randevu aldım. Bu sefer tarih 04.12.2018 idi. Randevumuza babanla beraber gittik. Diğer doktorlar gibi abuk subuk konuşmayan ve heyecanını, mutluluğunu bir anne adayına çok güzel bir şekilde aktarabilen Aybala senin doktorun oldu. Bu 5 ay boyunca senin tüm gelişmelerin hakkında beni bilgilendiren beyni zehir ama yüreği tertemiz bir doktorumuz olduğunu bil isterim. Sohbeti de çok hoş. Bazen konuları takip edemiyorum ama o seni kontrol ederken ben de rahatlıyorum.

Bugüne kadar 14 aralık , 3 Ocak, 10 Ocak, 4 Şubat, 13 Şubat ve 4 Mart'ta hastanede kontrole gittik. Şimdi bakıyorum da ne de çok gitmişiz. Bunlardan 2 tanesi ben hasta olduğum için ne yapacağımı bilemediğimdendi.  4 Şubat 2019 tarihinde cinsiyetini öğrendik. Aslında ben biliyordum. Aybala da sen ne hissediyorsan odur demişti. Baban önce şaşırdı çünkü kız babası nasıl olunur bilmiyordu. Şimdi ise merakla bekliyor kız babası olmayı. Eve gelince elini karnıma koyuyor tekmelerini ve dokunuşlarını hissetmek istediğini söylüyor her gün. Önce beni öpmeden seni öpüyor haberin olsun pabucum dama atıldı şimdiden. Şanslı kız seni. Dikkat et seni fazla kıskanmasın. Kıskanınca deliye dönüyor babacın.

Konumuza geri dönelim :) Aralık ayının son haftasında üçümüz Barcelona'ya gittik bir çılgınlık yapıp. Doktoruna söylemedik şşşşş :) Soldaki fotoğraf İspanya seyahatimizden.
Sninle de bol bol gezeceğiz söz. Zaten böyle bir annen varken duruşma duruşma, il il gezmemen elde değil haberin olsun hazırlıklı ol!

Daha sonra ise 3 Ocak'taki muayeneden sonra yogaya gitmeye karar verdim. 12 Ocak'ta Pelin Gezek ile hamile yogasına başladım. Hem senin hem de benim için. Düzenli olarak haftada iki gün(Çarşamba ve cumartesi günleri) gidiyoruz. Sen farkındasın zaten. Yoga derslerinde kımıldayıp duruyorsun. Belki de kendi minik yoganı içeride yapıyorsun aynı anda kim bilir...

Şimdi ise doktorun hastaneden ayrılıyor ve kendisine  yogaya gittiğimiz stüdyonun tam da alt katında muayenehane açıyor. Artık oraya gideceğiz.Doktorun böylelikle seninle daha rahat ilgilenecek.

Yarından sonraki gün ise Prof. Dr. Mert Kazandı'ya götüreceğim seni. İzmir'deki duruşmamızdan sonra İzmir Adliyesi'ne yakın muayenehanesinde detaylı ulstrason dedikleri kontrolün olacak. Aslında bu detaylı kontrol pek de umrumda değil. Senin gayet sağlıklı olduğunu zaten biliyorum. Tam bir mücadelecisin çünkü. Benim asıl merak ettiğim bu kontrolde senin yüz hatlarını bile görebilecek olmam. Çok sabırsızım. Hemen Perşembe olsun istiyorum.

Cinsiyetinin tam netleşmesine kadar da aynı böyle sabırsızdım. Sana ufak ufak alışveriş yapmak istedim ama yapamadım. Şimdi ise o kadar çok seçenek var ki neleri alsam şaşırıyorum. Ama senin için mantıklı olan şeyleri seçmeye özen gösteriyorum. Henüz tam bir alışveriş çılgınlığı yapmış değilim. Benim yerime bu çılgınlığı Meltem ananen yapıyor. 2020 yazına mayon bile hazır :)!

Yememe içmeme bol bol dikkat ediyorum. Su şişem sürekli yanımda. Kahveyi kestik. Kırmızı et tüketiyoruz. Bol bol süt ürünleri tüketiyoruz. Yoğurt yapmayı öğrenmeye çalışıyorum. İlk denemem iki gün önce başarısızlıkla sonuçlandı. Ama yılmak yok yola devam!

Tatlı çok yiyorum. Senin mi canın çekiyor benim mi bilemedim. Ama inşallah hamilelik şekerimiz çıkmaz. Yoksa zorlu bir diyet bizi bekleyecek... Hazır mıyızzzz hayır değilizzzz :) Tatlı istiyoruz. Tatlı gelmezse tekmeliyoruz.

Sen bugünlerde 30 cm boyuna ulaştın ve 500 gram ağırlığındasın. Göbeğim artık dışarıdan çok rahat anlaşılıyor. İnsanlar 5. ayımıza kadar senin olduğunu anlamıyorlardı. Ben de korkuyordum açıkçası bebeğimi bekliyorum demeye. Sanki sana birşey olacakmış gibi... Ama tüm korkularımı sayende atlattım.

Herşey düzenli giderse 19 Temmuz'dan önce dünyaya gözlerini açmış olacaksın miniğim. Adını baban seçti. İki ismin olsun istedi. Ela Azra'da karar kıldık beraberce. Adın gibi hep el değmemiş olsun gönlün, kötülüklerden uzak tutsun seni, kötülükler geldiğinde ise sana güç, sabır ve bize seni destekleme fırsatı versin evren.


Senin varlığını hissettiğim için çok mutluyum. Senin varlığını bilmek kadar güzel bir duygu olamaz. Sanki benim gizli süper kahramanım sensin. Bendeki güzeli daha da ortaya çıkaran sensin. O yüzden senden güç alıyorum, senden sabır alıyorum, senden destek alıyorum. Kalbinin atışlarını ve hareketlerini görüp duydukça içim pır pır oluyor.

Şimdiden bile öyle güzel bir bebeksin ki... Tarifi mümkün değil. Herkesin yaşadığı bulantıları kusmaları yaşamadım. Deli gibi aşermedim. Deli gibi kilo almadım. Düzenli 8 saat uykumu hep aldım. Sen de buna müsaade ettin. Yolculuklar ettim. Rahatsız olmadın. Elim kolum yüzüm şişmedi :) Hiçkimse az ye demedi. Çok da ye demedi. Tam da kararında oldu herşey. Sadece birkaç kez kahvaltıyı geciktirince tansiyonum düştü gözüm karardı ama onu da çözdük çok şükür. Sık sık ufak şeyler atıştırınca bütün gün tamamen huzurlu ve güzel geçiyor. Sen de bana eşlik ediyorsun. Arada ben senin için alışveriş sitelerini gezerken onu al bunu alma der gibi tekmelerle varlığını hissettiriyorsun.

Bu yüzden bu yazıyı 3 Ocak'taki ulstrason videon ile kapatıyorum. Umarım arayı az da olsa kapatabilmişimdir. Çünkü sana anlatacak daha çooook şeyim var!







Bu da şimdiki göbüş :) Nasıl da kocaman değil mi!

Fotoğraf tarihi : 11.03.2019