19 Mart 2019 Salı

Eli yüzü burnu minnoş Ela'm

Çoook yoğun bir 6 günden sonra ancak yazabiliyorum.

Dediğim gibi doktorumuza gittik 14 Mart'ta. Hatta benim video çekmeme gerek kalmadı babacığın da bize eşlik etti. Aslında o kadar mutlu oldum ki onun da gelip görebilmesine seni. Sen bu videoyu acaba kaç yaşında izleyip, videoda barış simgeleri veren bu minnoş kızın sen olduğunu anlayabileceksin? Kendini görünce şaşıracak mısın? Yoksa ayyy bunlar eski video kayıtları şimdi daha iyilerini çekiyorlar mı diyeceksin :) Neyse ki elimizde olanın en iyisi olduğunu bilmende fayda var.

Doktorun kliniğine gittiğimizde bir yarım saat bekledik. Sonrasında seni görme şansımız oldu. Çok güzeldi çünkü bu sefer yüz hatlarını tamamen görebiliyorduk. Doktor birkaç poz resmini bile çekti. Bolca siyaset konuşuldu. Bunu hiç ama hiç unutmayacağım :) Sabote edildi biraz! 

Ultrasonda anladığım kadarı ile baş aşağı duruyordun. Benim tekleme sandıklarım meğersem senin kollarınla ittirmelerinmiş. Ne hoş! Ellerin hiç durmuyor. Hatta emiyorsun ara ara. Gözlerin kapalı doğal olarak. Minik mi minik bir burnun var ve sanırım solaksın. Babana benziyorsun! Bu benim ve Meltem'in tespiti. Doğduğunda haklılığımızı göreceğiz çünkü şu güne kadar halen babanın yüzüne hayran hayran bakmakla meşgulüm. Onun gülüşü gibi gülüşün , gözlerindeki samimiyet sende de olsun bebeğim. İnşallah!

Uzun lafın kısası doktor tüm organ işlevlerinin gayet iyi olduğunu belirtti, cinsiyetinin kız olduğunu teyit etti ve Aybala'ya götürmek üzere rapor düzenledi.

Aynı günün gecesinde Meltem Ananeni havalimanından aldık bir haftalık ziyareti için. O gün bugündür ise oldukça yoğun geçiyor. Cumartesi günü sabahki yoga dersimizden sonra Nuran teyzemiz, Meltem ananemiz Serap ablamız ile Oasis'te öğle yemeğine çıktık. Sonrasında ise Zuzu büyükannenin 80. doğumgününü evinde kutladık. Görenler halen fark etmiyor senin varlığını. Halen tartılmadım ama sanırım 54 kiloya yaklaşmış olmalıyım. İnsanların fark etmemesine çok şaşırıyorum.

Pazar günü babacığının arkadaşları ile yemekteydik. Kürşat ve Güliz. Bebekleri İdil. İdil henüz 7 aylık ve çok sevimli bir bebek. Güliz ablan bana hamile kıyafetlerinden verdi. Ne de iyi etti. Böylelikle sana alacağım başka şeyler için daha rahat bütçe ayırmış olabildim. Mimar Bige ise senin için ofiste yapacağım bebek odamıza koymak için park yatak vereceğini söyleyince daha da mutlu oldum. 

Ofisteki odamıza bakmaya ve hayaller kurmaya başladım. Sade ve ferah ama konforlu bir ortam için planlar yaptım. Önce boya badana yapılacak ve bir duvarına ise duvar kağıdı döşenecek senin için. Duvardan sarkan cibinlik gibi bir tül de hayal ettim. Bakalım yapabilecek miyim? Eğer yapabilirsem buraya aşama aşama fotoğraflarını koymak istiyorum. Umarım mümkün olur. Bir de köşeye ayak uzatmalı bir berjer ve TV koyduk mu tamamdır. İş çıkışlarında nasıl keyif yapacağımız bize kalır değil mi? soldaki fotoğraf en azından sadelik açısından sana neler hayal edebildiğimi anlaman açısında yardımcı olacaktır. Sonuç mu? Henüz bilemiyorum. Ama yanımda olacağını bilmek bana mutluluk veriyor ben çalışırken. 

Bugün ise (19.03.2019) yine İzmir'deydik. Alsancak'ta biraz yürüyüş yaptık. Mağazaları gezdik. Sana belki de 2-3 yaşına kadar kullanabileceğin bir bebek arabası aldık. (Bayraklı'dan Ece Hanım) Gönlümden geçeni hem de. Pratik ve hafif bir travel system dedikleri bir bebek arabası. Yağmurluğu bile var şimdiden Ece Hanım ek olarak sana bir de tulum hediye etti üstelik. Bazı şeyler öyle güzel tesadüflerle ilerliyor ki senin yolunun da böyle tesadüflerle aydınlanmasını diliyorum hep.

Birazdan ise bu satın aldığımız bebek arabası için bir puset( ana Kucağı) bakacağım internetten. Bu terimleri nasıl da zar zor öğrendim. Anne-bebek dili konuşmak başka bir şeymiş meğersem. Bir jargonu varmış. Her konuşulanı anlamak mümkün değilmiş. Ama kısa sürede baya bilgi birikimi edinerek açığı kapattığımı düşünüyorum. İnternet, kitaplar, başkalarının tecrübeleri yol gösteriyor.

Yarın eğer cesaret edebilirsem tetanoz aşısı olacağım sağlık ocağında gerekliymiş meğersem. Akşam ise yoga dersimiz var Pelin ile. Yoga dersimiz diyorum çünkü sen kıpır kıpır oluyorsun 1 saatlik yoga seansında. Mutlu oluyorsun sanırım ben esneyip gerindikçe sen de esneyip geriniyorsun gibi. O kadar çok sıkıcı duruşma dinliyorsun ki karnımda yoga senin için bayram olmalı :)

Artık geceleri bana rahatsız olduğuna dair sinyaller veriyorsun. Senin için bir sağa bir de sola dönüyorum. Ufak iki tane minder aldım ki bacaklarım arasına koyabileyim hem sen hem de ben rahat edelim. Hah şimdi tekme attın sanırım :) Yazdıklarımı hissediyor musun?

Sol tarafa yatmam hem senin hem de benim için yararlıymış. Sırtüstü yatış pozisyonu ikimizin de kan dolaşımını ciddi derecede bozup ölüme sebep oluyormuş. Allah korusun!

Şimdi babacığına yemek hazırlayacağım. Yoldaymış geliyormuş. Seni çok seviyorum!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorum gönderin , bloguma hayat verin ! [=